TUHAF OLAYLAR DİZİSİ-2 "zeytin dalı"

MERHABA...

Bugün nezamandır sizinle paylaşmak istediğim birkaç şey var:) Enteresan bilgiler aslında,belki bir kısmınız biliyor ben bilmeyenler için paylaşacağım:)

Öğrenmenin yaşı yok arkadaşlar, bu bilgilenme sadece kitap okuyarak da olmuyor hiç ummadığınız bir yerlerde, durumlarda hatta bazen sadece kulak misafiri olarak bilgi kapabilirsiniz:)

Önemli olan meraklı olmak ve etrafımızla iletişim halinde olmak.Çok okuyan değil çok gezen misali bir hiper markette sıradayken çok sevdiğim bir türkünün geçmişini öğrendim ve şok oldum!!

Sıradan bir çarşamba etkinliğimizdi kızlarla, Alışveriş yaptıktan sonra kasada beklerken arkamızda da orta yaşlarda 2 adam ve bir kadın duruyordu. Gri-beyaz saçlarını ensesinde toplamış amcam aldığım pijama ilgisini çekmiş olacak ki "Pazen mi bu yahu"diyerek ilgimi çekti. Yanındakilere mi sordu bilmiyorum ama cevabı benden almak istediğini anladım. Normalde sıcak kanlıyımdır ama tanımadığım herkesle de konuşmam, nahoş bir zamanda olduğumuz için insan tedirgin oluyor..

Neyse bu sevimli tiplerle konuşmamak olmazdı:) "pazene benziyor,sanırım eskiler moda olarak geri dönüyor" dedim..Sarı saçlı renkli gözlü ve matrix gibi uzun pardüsesiyle teyzem de kumaşa dokunurken, paçalarından entellektüellik akan amcam "İNGİLİZLER, zamanında kendi kumaşlarını alalım diye türkü yapmıştır bilir misin" dediğinde ilgimi çekmeyi kesinlikle başardı:)

Nasıl yani diyemeden "Zeytinyağlı yiyemem aman basmada fistan giyemem aman.." türküsünün geçmişiyle ilgili bir araştırma yaptım.Paylaşayım sizlerle de..

2.Dünya savaşı sonrasında hazırlanan Marshall planı çerçevesinde Türkiye de dahil 16 ülke Amerika'dan ekonomik yardım almıştır.Bu anlaşma içeriğince Amerika'nın biriken Ayçiçek yağı stoklarını eritmek amacıyla margarin satın alınacaktır. Bunun için binlerce zeytin ağacı sökülmek suretiyle telef edilmiş bir de dolar karşılığı düşük fiyattan Amerikaya resmen BAĞIŞLANMIŞTIR.

Bununla da kalınmamış zeytinyağının yüksek ateşte yanarak kanserojen madde açığa çıkarttığı yalanı bile uydurulup milletin korkutulması sağlanmıştır. Ne yalan söyleyeyim ben bile bu yalanlarla büyüdüm..Ama bilmeyenler için belirteyim:zeytinyağı en zor yanan yağdır..faydaları da saymakla bitmez..

Ben bu hikayeden çok etkilendim..Bu planlar,anlaşmalar,reklamlar "demokrasi dağıtan dost ülkelerin" planlama taktiği ve de zekasına hayran bırakmakla birlikte, nasıl bir dünyada yaşıyoruz diye korku duymama sebep oluyor..Kim bilir daha neler planlanıyor, bize nasıl sunuluyor ve nasıl masumca kanıyoruz..Zeki,açıkgöz olmak da yetmiyor, çünkü bu oyunlar centilmence oynanmıyor..

Dünyayı daha yaşanılası bir yer yapabilmek için üzerimize düşeni yapabileceğimiz bir gün diliyorum..Ummak yetmiyor çünkü..