Neden "Rahatsızlar Kulübü"??

Bir sendrom yaratan günden merhaba,
Aslında pazartesinin de bi suçu yok geçen hafta çarşamba işe başladım ama yine o sendromdaydım..belki de sorun bizlerde:))
Dün akşam başlayan kar çok olmasa da tutmuş hatta bize şaka hazırlamış.Şahsen sabah işe yürüyerek geliyorum, evet o şanslı kişilerdenim ne de olsa küçük şehirde yaşıyorum ŞİMDİLİK:)
Gizli buzlanma sebebiyle bir balerin kadar da olmasa da kıvrak hareketler yaparak kalça kemiği,kafatasımı koruyarak kendimin kahramanı oldum bu sabah..
Herşeye rağmen bembeyaz bi sabaha uyanmak, taze soğuk havanın yüzüne çarpması hele de bunun üzerine işyerinde taze ıhlamurun kokusuyla karşılaşmak çok güzel:)

Evet...Bugün size blog adımdan bahsetmek istiyorum:)
İlk bakışta dikkat çeken bu ismi bulmam saniyeler sürdü bunun için anonim kişiye(Adını bilmiyorum)teşekkür etmem lazım:)
Olay dün öğle saatlerinde, yeni evlenen ve Kütahya'nın güzel bir ilçesi Tavşanlı'da yuva kuran #Esma arkadaşımıza giderken gerçekleşti.
Minibüslerle ilçeye yolcu taşıyan X firmasının yazahanesinde #Funda ile otururken, bilet veren görevliyle aramızda geçen diyalogu aynen aktarıyorum..Keyifli okumalar::)
Hem ilk kez gideceğimizden merak ettiğimizden hem de biraz işgüzarlıktan önde gitmek isteyen "ben" görevliye şöyle dedim:
--: Pardon bizim mide bulantısı gibi bir sorunumuz var, yolu da bilmiyoruz ne olur ne olmaz bize öndeki iki kişilik yeri ayırır mısınız.
görevli abi bütün iyiniyetiyle şoförü arar:
--"Abi öndeki yeri boş getir.Kimse binmesin.Burda iki RAHATSIZ var"
:D:D:D:D Belki bazılarınız abinin bizle kafa yaptığını laf çarpıttığını düşünebilir ama bizim gülmemizle bir gaf yaptığını anlayıp kendisi de gülmeye başlayan abi devam eder:
--"Hastasınız ya ben ondan..YA ŞİMDİ İKİ YAŞLI TEYZE DESEM SİZE AYIP OLMAZ MIYDI.."
yurdum insanı hem yardım etmek ister hem lafı kısa keseyim derken gaf yapar utanınca da pek şeker olur:)
Ben de bunun üzerine "Biraz esprili oldu tabi dedim" ve arkadaşımla kendi aramızda gülüşmeye devam ettik..Sonra da gönlümüzü almak için memleket muhabbetine girdi, bendeniz Karadenizliyim de..Tabi bu sefer de iyi bişe demeye çalışırken Orduluların çokluğundan kendince bahsetti, gaf rekoru kırarak:D:D Neyse canım reklamın iyisi kötüsü olmaz sonuçta, hem ne güzel o abi blogumun isim babası oldu:)
Tavşanlı maceramız bununla da sona ermedi. O kadar ayırttmak için yırtındığımız öne,bir kadın gözün algılayamayacağı kadar hızlı bir şekilde yerleşti:/ Kadın fizik ötesi bir şey!!Neymiş midesi bulanıyomuş,kusuyomuş!!pehh herkeste de aynı yalan:D Kısa bir diyalogdan sonra hanfendi lütfedip "Bi kişi gelebir yanıma" demez mi!
Tabi ben sinirimi alamadım nasıl sinirimi alsam bilemedim.Madem mideniz bulanıyor neden önceden ayırtmıyorsunuz dedim. Bugün geç kalmış hanım! Biz yetiştik ayırttık da ne oldu sanki resmen gasp ettiniz yerimizi dedim. ama çirkeflikte sınır tanımayan insan hala devam ediyor.Neymiş ikimizin birden mi midesi bulanıyormuş diye araştırmaya gitti. Ben de rahat durur muyum, "olmamaz mı yani" dedim, "zoruna mı gitti" diyemedim ya la:D
ne kadar zorlasa da beni çizgimden kaydıramadı. Bir sinirle emniyet kemerini kendim için takıp onu cezalandırdım güya..ya yolda giderken pek de memnundu halinden hiç rahatsız bi hali yoktu enazından ben rolüme sadık kaldım:) arada kaşımı gözümü okşadım öf pöf yaptım:P:D
Sevgili okur söyleyin, böyle bir günün ardından bu blog ismini bulmak tesadüf mü..Hepimiz rahatsızız,hatta bunun kademeleri var..Eğer bir daha Tavşanlıya kendi arabamla gidemezsem son rahatsızlık seviyesi olan "Hunili"ye terfi edebilirim..