Bi süredir yazamadım..Kaç gündür ne fırsat oldu ne de keyfim buna elverdi..Neden mutsuzken ya da hayatımdam memnun değilken üretken olamıyorum ki..İlla ki hayatımın her alanını etkiler bu ruhsal anomali(benim can sıkıntısına şu an taktığım isim :P) Az önce #FRİNGE'in son bölümünü izlediğimden etkileşim oldu sanırsam...
Evettt ben bir spor aşığıyım..Sporun her dalını elbette yapamıyorum hatta bazılarını sevmiyorum..Merakta bırakmayım favori spor alanım PİLATES ("i" ile yazılıyor lütfen...)
İkincisi ve belki de pilatesle başabaş giden YÜZME tabiki de:) Bir karadenizli olarak, o gri ve çoğunuza göre tehlikeli sularda yüzebilen biri okyanusta bile başının çaresine bakar:) Yine de bunu kanıtlamak durumunda kalmam umarım:P Diğeri ve de sonuncusu klasik ama yürüyüş...Diğer spor dallarını denemedim ama sanırım değişmez bundan sonra..
Asıl konumuza geçmeden önce şunu da söylemeden geçemicem; bu spor salonlarında o aletten bu alete, koşu bandından bisiklete,kürek çekmeden ağırlık çalışmaya hiç usanmadan mekik dokuyan insanlar nasıl zevk alıyorlar bundan yahu..Düşük tansiyonlu bir insan olarak bu kadar yüksek tansiyonlu antremanları zaten yapamıyorum da nasıl mutlu oluyorlar onu anlayamıyorum:S
Evet bence spor, zevk alınarak yapılan ve uygularken de insana mutluluk veren bir eylem olmalı.Bu şekilde hayatımızda kalıcı olabilir. Hani diyorlar ya "hobi ya da boş zaman değerlendirmek için değil gündelik hayatınızın bir parçası haline getirin, yemek içmek gibi"..İşte bunun için yaptığınız şeyi SEVMELİSİNİZ..
YANİ kışın sonuna doğru yaza fit girmek için ya da diyetin yanında yeşillik olsun da bi kaç kilo daha vereyim derseniz; SPOR İşkence olmaktan öteye geçemez..Sonra vakit bulamadığınız, yorulduğunuz, ortam yapmak için kalabalık salonlarda milletin sıcak su buharını(kabaca terini) kokladığınız bi de üstüne bu işkence için onca para verdiğiniz [az para ödediğiniz yerler daha berbattır;)] yerlere tıkılıp kalırsınız..
HAKSIZSAM SİZ SÖYLEYİN, yorum yapmak bedava;) Ahkam kesmiyorum kendimden biliyorum, karda kışta usanmadan sporuna giden, çantasında yedek atletine kadar bulunan biri olarak söylüyorum:)
Velhasıl kelam ben de daha önce üniversitede tanıştığım ve vazgeçemediğim pilatesime bu şehirde de devam ediyorum..Kısa aralıklarla birkaç şehir değiştirince ara vermek durumunda kaldım ama buraya gelince, kalacak yer ayarladıktan hemen sonra pilates yapabileceğim salon araştırmaya başladım..Evet bazılarına abartı gelebilir ama her hangi birşeyi severek yapmak onu Fizanda da olsa bulmak anlamına geliyor:)
Ahh #Ayfer Hocam ah ne hallere düştük.."Hareketleri televizyonda pilates programı sunacak kadar güzel ve doğru yapıyorsun" derken Ebru Şallıyla yarışan BEN şimdilerde biliyorum diye geçinen, hareketleri düzgün yapamayanı uyarmayan, sakatlanmalara karşı öneride bulumayan çoluk çocuğun eline kaldık iyi mi:D:D
Şuan çok da iyi olmamakla birlikte kendini götüren bir yerde birkaç aydır sporumu icra ediyorum.Sanırım 4 ay oldu..Hocamız daha çooook genç(ben de yaşlı değilim ama benden küçük,spor akademisi öğrencisi) ve bence daha çok şey öğrenmeli..Her ders veren SPOR EĞİTMENİ değildir, tecrübe gerektirir.Kendisini seviyorum ama profesyonel birinden 1 sene ders aldığım için eksikleri olduğunu söylemem lazım..Neyse amacım eleştirmek elbette değil ama kızı görünce moralimiz de bozulmuyo diyemeyeceğim..Kaç aydır bizimle spor yapıyor(ki bizden önce de yaptırıyordu eminim) hala bel kısmı kalın..hani şu düşük pantolonların sebep olduğu düşünülen, belimizin arka yanlarında (böbreklerin olduğu yer diye düşünün) aşağıda açıklamaya çalıştım: POPKEK yine benim tabirimle..
Ee insan haliyle düşünüyor kendine faydası yok bize ne yapsın diye..Acımasız olduğumdan ya da sevmediğimden değil, belli bi amaç için giden insanların kafalarındaki soru işareti bu, ben de tercüman olmaya çalıştım..Burdan yetkililere sesleniyorum!!!:D
Onlar halinden çok memnun olabilir, sonuçta bu bir pazarlama ve sanırım onlar bu işi beceremiyor...Bu hareketle bu kas çalışıyor, şu hareketle bu bölgedeki yağları yakıyoruz demek kolay..Biz de yokluktan dolayı keçiye Abdurrahman Çelebi diyoruz:)
2013 beklentilerime bir yenisi daha ekliyorum o zaman Mükemmel bir salonda işini bilen bir eğitmenle pilates yapmakkkkkk:)
Saat te geç oldu, ben bööööyle devam ederim. Son sözüm şu:
Spor yapanlar mutlu olur, genç kalır, uzun yaşar, kendine güveni artar yoksa da gelir:) en önemlisi de kendi değerini bilir, bedenini korur..Ne de olsa bu beden bize emanet, En gereksiz şeylere bile hem zaman hem bütçe ayırabiliyoruz, sadece kendimiz için yapabileceğimiz ufak bir şey bu..Bu kadarını kendimize borçluyuz değil mi:)
UMARIM HERKES SEVEBİLECEĞİ VE BIRAKAMADIĞI BİR SPOR DALI BULUR:)
iyi geceler...
nereye giderse gitsin, insanın gittiği yerde kendini mutlu hissedebilecegi şeylere ihtiyacı vardır. anlaşılan sen kendine pİlates ile ( i ile yazıyorum:)) mutluluk dopingi yapıyorsun:) işte herkesin ihtiyacı olan şey de tam olarak bu aslında, işe güce dalıp günlük kosusturmacalar içerisinde stresle bogustuktan sonra kendimiz icin ayıracak vakti çok görmeyip kendimizi önemsemiz lazım. lazım olmasına lazım da gel gelelim işe gelince herşeyi yapabilecek gücü bulabilen biz, söz konusu kendimiz olunca hep yorgun oluyoruz. galiba hayatta ertelemesi en kolay olan şey kendimiziz. bu durumun en kısa sürede değişmesi umuduyla, sevgiler, GAG :)
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil